Page 4 - Yeşilyurt Belediyesi Mart 2021 Etkinlikleri
P. 4
ART 2021 ETKİNLİKLERİ
görevden aldılar, yeni gelenler başörtülü kardeşlerimizin dünyası ‘Artık tehdit buralardan gelecek, İslam Dünyasını
okullara alınmaması konusunda baskılar yaptılar. Ülkemizin kontrol etmemiz gerekiyor’ düşüncesindeydi. Refah-Yol
bütün kentlerinde insanların sosyal yaşamını değiştiren bir Hükümetinin dış politika uygulamalarının ciddi şekilde
takım faaliyetlerde bulunuldu. 28 Şubat sürecinde, üstü batıyı rahatsız etmeye başladığı görüyoruz. Çünkü batının
kapalı bir şekilde medyayı kullanarak, ekonomiyi kullanarak, ortaya koyduğu yeni dünya düzeni anlayışıyla çelişen bir dış
kültürel ve sosyal anlamda ellerindeki güçleri kullanarak politika uygulaması benimseyen Refah Partisinin iktidara
ülkemiz üzerinde faaliyetlerde bulunup milletimizin seçilmiş gelince bunu hayata geçirmeye çalışması batıyı ciddi
olan iradesine ipotek koymaya çalışanlara da kesinlikle fırsat anlamda endişelendirmiştir.” dedi.
vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Milli Görüş geleneğinin dış politika anlayışının Türkiye’deki
‘28 Şubat’ı Nasıl Anlamalıyız?’ panelinden dolayı Yeşilyurt dış politika paradigmasından farklı bir anlayışı ön plana
Belediyesine teşekkürlerini sunan İnönü Üniversitesi koyduğunu belirten Prof.Dr.Abdulkadir Baharçiçek, “ Refah
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek, “28 Partisinin dış politikada ki temel düşüncesinde; bizim
Şubat’ı unutmamamız, unutturmamamız ve sürekli yerimiz kaynaklarımızı sömüren, bize bakış açısı farklı, bizi
hatırlamamız gerekiyor.Ülkemizde millet iradesine karşı ezen batı değil önceliğimiz İslam dünyası olmalı, İslam
benzer girişmelerin, nitekim en son 15 Temmuz’da yaşanan Birliğine doğru gidilmesi gereken bir anlayış benimsenmiştir.
kalkışmaların olmaması içinde bu tür darbe süreçlerini Bununda ötesinde aslında Necmettin Erbakan’ın formüle
ısrarla hatırlamaya devam etmeliyiz.Son günlerde bazı ettiği, Turgut Özal’ın uygulamaya çalıştığı yeniden Büyük
medya kuruluşlarında ‘Bu ne kadar büyütülüyor, ne kadar Türkiye vizyonudur. Yani biz büyük ve güçlü bir devletiz,
gündemde tutuluyor’ gibi konuşmalar görüyorum, tam biz sınırlarımız içerisine sıkışıp kalacak bir devlet olamayız
tersine bunu yaşayanlar bilir ama yeni nesil ne yazık ki mantığıdır. Aslında 28 Şubat sürecine giden en önemli
Türkiye’nin geçmişte özellikle milletin iradesinin egemen yollardan bir tanesi Türkiye’nin yeniden büyük devlet dış
olmaya başladığı 1950 yılından itibaren gerçekleşen bütün politika vizyonuna dönme arzusudur.Necmettin Erbakan
darbeler konusunda yeteri kadar bilinç sahibi değildir. Bizim Başbakan olduktan sonra Asya ve Afrika açılımı yaparak
bu bilinci diri ve canlı tutmamız lazım. Yeşilyurt Belediyesinin İran, Libya, Endonezya, Malezya,Pakistan, Bangladeş, Nijerya
düzenlediği bu etkinlikte bu açıdan son derece önemlidir.” ve Mısır’a gitti.Müslüman nüfusa sahip en büyük 8 devleti bir
dedi. araya getirdi, birlik kurdu. Bu batının uykularını kaçıran bir
dış politika vizyonuydu. Batıya göre bu tehlikeli bir gidişti ve
bunun önüne geçmek istediler.” diye konuştu.
28 Şubat’ta dahil olmak üzere bütün darbelerin temel 28 Şubat Darbesine giden süreçte iç siyasette yaşanılan
gayesinin milletin iradesine ipotek koymak, engellemek ve olaylarında etkili olduğunu sözlerine ekleyen Prof.
önünü kesmek olduğunu vurgulayan Prof.Dr.Abdulkadir Dr.Abdulkadir Baharçiçek, “İç siyasette ise ciddi şekilde
Baharçiçek, “Kim milletin iradesini iç ve dış politikada öne belirsizlik hakimdi.Seçimlerden birinci parti olarak çıkan
çıkarmaya çalıştıysa ona karşı darbe yapıldı veya yapılmak Refah Partisinin iç ve dış politika vizyonu açık bir şekilde
istendi.28 Şubat darbe dönemine giden süreçte iç ve dış ortaya koymuş, bir de yerel yönetimlerdeki gücü ve başarısı
dengelerin iyi tahlil edilmesi gerekiyor.Soğuk savaşın sona da ortadaydı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi kazanıldı,
erdiği, batının mutlak hakimiyetini ilan ettiği o yıllarda başarılı hizmetler yapıldı. Bununla birlikte yeni ekonomik
ortadan kalkan, etkinliğini kaybeden veya batı için tehdit politikaları belirlendi. Denk bütçe getirilmiş başarılı, havuz
olmaktan çıkan komünizmin yerine İslam dünyası ve
Müslümanlar tehdit olarak ön plana koymaya çalışıldı.Batı
görevden aldılar, yeni gelenler başörtülü kardeşlerimizin dünyası ‘Artık tehdit buralardan gelecek, İslam Dünyasını
okullara alınmaması konusunda baskılar yaptılar. Ülkemizin kontrol etmemiz gerekiyor’ düşüncesindeydi. Refah-Yol
bütün kentlerinde insanların sosyal yaşamını değiştiren bir Hükümetinin dış politika uygulamalarının ciddi şekilde
takım faaliyetlerde bulunuldu. 28 Şubat sürecinde, üstü batıyı rahatsız etmeye başladığı görüyoruz. Çünkü batının
kapalı bir şekilde medyayı kullanarak, ekonomiyi kullanarak, ortaya koyduğu yeni dünya düzeni anlayışıyla çelişen bir dış
kültürel ve sosyal anlamda ellerindeki güçleri kullanarak politika uygulaması benimseyen Refah Partisinin iktidara
ülkemiz üzerinde faaliyetlerde bulunup milletimizin seçilmiş gelince bunu hayata geçirmeye çalışması batıyı ciddi
olan iradesine ipotek koymaya çalışanlara da kesinlikle fırsat anlamda endişelendirmiştir.” dedi.
vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Milli Görüş geleneğinin dış politika anlayışının Türkiye’deki
‘28 Şubat’ı Nasıl Anlamalıyız?’ panelinden dolayı Yeşilyurt dış politika paradigmasından farklı bir anlayışı ön plana
Belediyesine teşekkürlerini sunan İnönü Üniversitesi koyduğunu belirten Prof.Dr.Abdulkadir Baharçiçek, “ Refah
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek, “28 Partisinin dış politikada ki temel düşüncesinde; bizim
Şubat’ı unutmamamız, unutturmamamız ve sürekli yerimiz kaynaklarımızı sömüren, bize bakış açısı farklı, bizi
hatırlamamız gerekiyor.Ülkemizde millet iradesine karşı ezen batı değil önceliğimiz İslam dünyası olmalı, İslam
benzer girişmelerin, nitekim en son 15 Temmuz’da yaşanan Birliğine doğru gidilmesi gereken bir anlayış benimsenmiştir.
kalkışmaların olmaması içinde bu tür darbe süreçlerini Bununda ötesinde aslında Necmettin Erbakan’ın formüle
ısrarla hatırlamaya devam etmeliyiz.Son günlerde bazı ettiği, Turgut Özal’ın uygulamaya çalıştığı yeniden Büyük
medya kuruluşlarında ‘Bu ne kadar büyütülüyor, ne kadar Türkiye vizyonudur. Yani biz büyük ve güçlü bir devletiz,
gündemde tutuluyor’ gibi konuşmalar görüyorum, tam biz sınırlarımız içerisine sıkışıp kalacak bir devlet olamayız
tersine bunu yaşayanlar bilir ama yeni nesil ne yazık ki mantığıdır. Aslında 28 Şubat sürecine giden en önemli
Türkiye’nin geçmişte özellikle milletin iradesinin egemen yollardan bir tanesi Türkiye’nin yeniden büyük devlet dış
olmaya başladığı 1950 yılından itibaren gerçekleşen bütün politika vizyonuna dönme arzusudur.Necmettin Erbakan
darbeler konusunda yeteri kadar bilinç sahibi değildir. Bizim Başbakan olduktan sonra Asya ve Afrika açılımı yaparak
bu bilinci diri ve canlı tutmamız lazım. Yeşilyurt Belediyesinin İran, Libya, Endonezya, Malezya,Pakistan, Bangladeş, Nijerya
düzenlediği bu etkinlikte bu açıdan son derece önemlidir.” ve Mısır’a gitti.Müslüman nüfusa sahip en büyük 8 devleti bir
dedi. araya getirdi, birlik kurdu. Bu batının uykularını kaçıran bir
dış politika vizyonuydu. Batıya göre bu tehlikeli bir gidişti ve
bunun önüne geçmek istediler.” diye konuştu.
28 Şubat’ta dahil olmak üzere bütün darbelerin temel 28 Şubat Darbesine giden süreçte iç siyasette yaşanılan
gayesinin milletin iradesine ipotek koymak, engellemek ve olaylarında etkili olduğunu sözlerine ekleyen Prof.
önünü kesmek olduğunu vurgulayan Prof.Dr.Abdulkadir Dr.Abdulkadir Baharçiçek, “İç siyasette ise ciddi şekilde
Baharçiçek, “Kim milletin iradesini iç ve dış politikada öne belirsizlik hakimdi.Seçimlerden birinci parti olarak çıkan
çıkarmaya çalıştıysa ona karşı darbe yapıldı veya yapılmak Refah Partisinin iç ve dış politika vizyonu açık bir şekilde
istendi.28 Şubat darbe dönemine giden süreçte iç ve dış ortaya koymuş, bir de yerel yönetimlerdeki gücü ve başarısı
dengelerin iyi tahlil edilmesi gerekiyor.Soğuk savaşın sona da ortadaydı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi kazanıldı,
erdiği, batının mutlak hakimiyetini ilan ettiği o yıllarda başarılı hizmetler yapıldı. Bununla birlikte yeni ekonomik
ortadan kalkan, etkinliğini kaybeden veya batı için tehdit politikaları belirlendi. Denk bütçe getirilmiş başarılı, havuz
olmaktan çıkan komünizmin yerine İslam dünyası ve
Müslümanlar tehdit olarak ön plana koymaya çalışıldı.Batı
